Kırılmaz cam, demir parmaklık, çelik kapı, panjur… Masraftan kaçınmayarak en doğru güvenlik önlemini almaya çalıştığımız konut ve iş yerlerimizi bunlar tek başına korumaya yeterli olabilir mi?
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından yayınlanan, mekanların güvenliği için alınması gereken tedbirlere ilişkin bilgilendirme metnine göre, kolayca erişilebilen pencere, balkon veya çekme kapıların bulunduğu mekanlarda, demir parmaklık veya panjur gibi mekanik yöntemlerin alarm sistemi ile desteklenmesi gerekiyor.
EGM’nin internet sitesinde yer alan bilgi metninde, “Mekanik tedbirlerin yanında alarm tertibatı da taktırmanız gerekmektedir. Alarm sisteminin çalışmasının dışarıdan da algılanacak biçimde siren veya lamba ile belirgin hale getirilmesi işlevinin daha fazla olmasını sağlar” ifadelerine yer verildi.
“Pek çok önlem yeterli koruma sağlamıyor”
Hırsızlıkla ilgili kulaktan dolma ve yanlış bilgilerle alınan yetersiz önlemlerin kötü niyetli kişilere adeta davetiye çıkardığını söyleyen Pronet Güvenlik Genel Müdürü Metin Kastro, her yıl hırsızlık kurbanı olan on binlerce ev ve iş yerinin de bu önlemlerin yetersizliğini doğruladığını belirtti.
Hırsızlıkla ilgili en yaygın yanlışlardan birinin daire kapıları ile ilgili olduğuna dikkat çeken Kastro şu bilgileri verdi: “Kapının kalınlığının sağlamlığının bir göstergesi olduğuna inanılır. Ancak unutulmaması gerekir ki tüm kapılar açılmak üzere tasarlanmıştır. Nasıl ki kapıda kaldığınızda çağırdığınız çilingir birkaç dakika içinde kapıyı kolayca açabiliyorsa, kötü niyetli kişilerin de kapıyı açabilme ihtimali her zaman söz konusudur.”
“Güvenlik görevlisi ve kamera ancak caydırıcı olabilir”
Site türü konutlarda görev yapmakta olan güvenlik görevlilerinin ve kameraların da caydırıcılık açısından önemli olduğunu vurgulayan Kastro, “Ancak bu hırsızdan yüksek oranda korunacağınız anlamına gelmez. Site girişlerindeki güvenlik görevlilerinin içeri giren herkesi tanıması mümkün değildir. Özellikle gün içinde çok sayıda insanın girip çıktığı binalarda kimin hırsız, kimin misafir olduğunu ayırt etmek oldukça zordur. Bu nedenle, sitelerde de çok sayıda hırsızlık olayı görülüyor. Ayrıca, sitede çeşitli bölgelere yerleştirilen güvenlik kameraları sadece olay olduktan sonra tespit işlemleri için işe yarar, olayı önlemez. Kamera hırsızlık olaylarını önleyici bir etken değildir. Dolayısıyla bu da tek başına güvenlik için yeterli olmaz” dedi.
Metin Kastro, ‘Konut sigortam var, önlem almama gerek yok’ yaklaşımının da doğru bilinen yanlışlar arasında yer aldığını vurgulayarak sözlerini şöyle devam etti: “Konut sigortası ancak hırsızlık sonrasında zararı karşılar, hırsızlığı engellemez. Üstelik evde yaşayanların canını da korumaya almaz. Sigorta ve alarm sistemi birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. Güvenlik sistemlerinin yüksek abonelik bedeli gerektirdiği de uzun yıllar öncesinde kalan bir başka yanlış bilgi. Günümüzde hırsızlık, yangın, su baskını, panik butonu gibi komple çözüm sunan alarm sistemlerine çok uygun fiyatlarla sahip olmak mümkün.”
Hırsızlıkla ilgili doğru bilinen yanlışlar
Yanlış:
Demir parmaklık, panjur, kırılmaz cam beni hırsızlardan korur.
Doğru: Emniyet Genel Müdürlüğü’nün de belirttiği gibi, bu tür mekanik önlemler hırsızları ancak yavaşlatır. Mekanik önlemlerin yeterli olabilmesi için alarm sistemi ile desteklenmeleri gerekir.
Yanlış: Oturduğum sitenin girişinde güvenlik görevlisi var, eve hırsız girmesi imkansız.
Doğru: Güvenlik görevlisi caydırıcı bir unsur olsa da içeri giren herkesi tanımak mümkün olamayacağı için kötü niyetli kişileri engellemek oldukça zordur.
Yanlış: Bizim evin kapısı kasa gibi sapasağlam.
Doğru: Tüm kapılar açılmak üzere tasarlanmıştır. Kapıda kaldığınızda bir çilingir açıyorsa, bir hırsızın da kapınızı açma ihtimali her zaman vardır.
Yanlış: Benim sigortam var, gerek yok.
Doğru: Sigorta ancak hırsızlık sonrası zararlarınızı karşılar, hırsızlığı engellemez, üstelik canınızı korumaya almaz. Sigorta ve alarm birbirinin tamamlayıcısıdır, alternatifi değil.
Yanlış: Güvenlik sistemleri pahalıdır.
Doğru: Hayır değildir. Abonelik sistemlerine artık yüksek bedeller ödenmiyor.
Yanlış: Ben 10’uncu katta oturuyorum, buraya hırsız çıkamaz.
Doğru: Türkiye’de yaşanan hırsızlık olaylarının yüzde 80’i kapıdan izinsiz girişler şeklinde gerçekleşmektedir. Hırsızlar, tırmanamayacakları kadar yüksek mekanlara kapıyı ya da kilidi kırarak girebilmektedir.
Yanlış: Evde her zaman birisi oluyor, ev hiç boş kalmıyor.
Doğru: Türkiye’deki hırsızlık girişimlerinin önemli bir kısmı hane halkı evdeyken gerçekleşmektedir.
Yanlış: Evde değerli bir şeyimiz yok.
Doğru: Hırsızlar içeride değerli eşya olup olmayacağını bilemeyecekleri için, bulmak amacıyla tüm evi altüst edebilirler. Araştırmalar, hırsızlık kurbanı olanların önemli travmalar yaşadığını ve yüzde 80’inin evden taşındığını ortaya koyuyor.
Yanlış: Evde kasamız var.
Doğru: Kasanın içinde değerli bir şey olmasa bile, hırsızların kasayı açmayı başardıkları ve hatta onlarca kilo ağırlıktaki kasaları taşıdıkları bilinmektedir.
Yanlış: Camlarda demir parmaklık var.
Doğru: Demir parmaklık iyi bir caydırıcı unsur olsa da hiçbir zaman tek başına yeterli korumayı sağlayamaz. Pek çok hırsızlık olayında kesilen, yerinden sökülen parmaklıklara rastlanmıştır.
